14 Ekim 2009 Çarşamba

3 Kuruşluk (!) Fenerbahçe Taraftarı

Aşağıda, geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe resmi sitesinde "Taraftarımızın Dikkatine" başlığı ile yayınlanan bir açıklamadan satır başları var. Ne deniyordu orada?

"...25 adet koltuk kırılmıştır. Bu kapsamda Türkiye Voleybol Federasyonu'ndan Kulübümüze gönderilen yazıda, söz konusu koltukların Fenerbahçe seyircisi tarafından kırılıp kullanılamaz hale geldiği ve 1625 TL tutarındaki hasar maliyetinin Kulübümüz tarafından karşılanması gerektiği bildirilmiştir.

Bu tip olaylar FAIR PLAY anlayışı açısından da, ceza maliyetleri açısından da büyük rahatsızlık yaratmaktadır. Kulübümüzün hiç bir maddi kazancının olmadığı bir karşılaşmada tazminat sorumluluğu doğuran bu olaylar, sonuç olarak Kulübümüzün kaynaklarının heba olmasına sebebiyet vermektedir.

Söz konusu olayların bu şekilde devam etmesi halinde bu tip karşılaşmaları SEYİRCİSİZ oynamanın, Kulübümüzün menfaatleri açısından daha uygun olacağını üzülerek bildirmek isteriz."


Bu açıklama çok çeşitli sebeplerden dolayı -en hafif tabirle- ayıptır.

Birincisi; iki yıl öncenin şampiyonu, geçen senenin finalisti erkek voleybol takımının, maddi kazanç getirmemesi nedeniyle taraftarla oynamasının lüks olduğu, çünkü taraftarın "Potansiyel Ceza Sebebi" olduğu söylenmektedir. Bundan seneler önce, kulüp grupların elinde kıvranırken, onların ağa babasınca taraftara karşı sarf edilen çirkin sözleri akla getiren bu "Genelleyici" yaklaşım gönül kırıcı olmuştur.

İkincisi; kulüp "SEYİRCİSİZ oynarız" yazarken caps-lock tuşuna basarak, kendi taraftarını tehdit etmektedir. Evet, bu somut bir tehdittir çünkü üç büyüklerin basketbol maçlarında beş senedir deplasman taraftarı gidememektedir. Bu baskıcı, çirkin ve haksız uygulamaya atıf yapılarak, kulüplerin taraftar üzerindeki gücü hatırlatılmakta, kırılan 25 adet koltuk yüzünden taraftar alenen tehdit edilmektedir. Oysa "Fenerbahçe'yi izlememize İngiliz İşgal Komutanları bile engel olamadı" sözü Fenerbahçe tarihinin ve taraftarının düsturudur.

Üçüncüsü; takımı taraftarsız oynatmak tehdidini gündeme getiren ceza sadece 1.625 liradır. Bu kadar ciddi bir yaptırım uygulamaya bahane olacak çapta olaylar çıkmamış olmasına rağmen, kulüp taraftar üzerinde hakimiyet ilan edip yasak koyacağını beyan etmektedir. TFF resmi sitesinde ufak bir aramayla kulüp yöneticilerinin aldığı cezalar listelenebilir. Son örnek 5 Mart 2009 tarihli disiplin kurulu toplantından Aziz Yıldırım'a çıkan 15.000 TL para cezasıdır. Kulübün açıklamasını emsal alarak; neredeyse 10 katı fazla ceza aldığı için -Kulübün gerçek sahibi olduğu resmi ağızlarca da defaten belirtilmiş taraftarlar olarak- biz de kulüp başkanı ve ceza alan diğer yöneticilerin maçlara gitmemesini talep edebilir miyiz?

Fenerbahçe Spor Kulübü, halkın bağrından çıkmış, halkın sevgisiyle bugünlere gelmiştir.

Fenerbahçe taraftarını maçları izletmemekle tehdit etmek, Fenerbahçe'ye hiç yakışmayan ve dile getirenin utanması gereken bir ayıptır.

Basketbol maçlarındaki "Deplasman Yasağı" kararı, bir an önce gözden geçirilmek durumunda iken, örnek bir kararmış gibi voleybolda da uygulanmak istenmesi, Türk sporu adına utançtır.

"Sporda ve Tribünde Şiddet" önlenmesi gereken bir sorundur. Fakat bu problem, fevri kararlarla çözülemez. Zaten az sayıda seyircinin takip ettiği bir sporu, tamamen taraftardan soyutlamak, amaca hizmet etmez. Ortadaki sorun "Şu mektepler olmasa, maarifi ne güzel idare ederdim" mantığıyla değil; ancak emniyetin, kulüplerin, federasyonun ve taraftarların ortak çalışmasıyla çözülebilir.

Kulübümüzün 1.625 Lira için taraftarına karşı takındığı tavır moral bozucudur, kalp kırıcıdır. Fenerbahçe halkın takımıdır, halktan soyutlanamaz. Daha iki sene önce taraftarların yuzyillarca.com üzerinden yaptığı yardımlarla şampiyon olan takımımızı izlemek için, gerekiyorsa 1.625 Lira'yı ödemeye talibiz.

FENERBAHÇE TARAFTARLARI

30 Eylül 2009 Çarşamba

Fenerbahçe Çok Yaşa


Sene 1974... "Mavi Boncuk" filminden bir sahne... Bir sahne ki...

Daha ilk saniyede yatay çizgileriyle bir bere çarpar gözüne; geçmişin uzaklarına dalar gidersin.

Kameranın geniş aldığı sahnelerde, kuyruğa girmiş kalabalık halkı görüp "Of ulan of" çekersin.

55. saniyede ekranı sarı-lacivert bayrak kapladığında ise; önce nefesini tutup, sonra gözyaşlarıyla birlikte geri salarsın.

Ve tribünün tozunu oksijen niyetine içine çektiysen eğer, yüz kere seyretmiş olsan da Yalovalı Kaymakam Cafer'in "Yedi tane çekicez" demesini, her seferinde sorarsın içinden;
"Fener... Fener... diye de bağıracak mıyız lan kaymakam?" diye.

Bakma sen birilerinin çıkıp "Biz Türkiye'yiz" demesine Kaymakam Cafer. Azalıyoruz ama Türkiye hala Fenerbahçe...

Sen de bilet fiyatlarının kusuruna bakma, Baba Yaşar. Belki bilet fiyatları yüzünden gidemiyorlar maçlara; ama hala Fenerbahçeli büyüyen yoksul aile çocukları var...

Hadi tribüne gidelim...

- Bak Sadri Baba... Kaymakam Cafer de geldi. Ne diyorsun?
- Herkes burada mı?
- Evet baba, hepimiz buradayız.
- Öyleyse bağırın ulan 'Fenerbahçe çok yaşa' diye.

Fenerbahçe Çok Yaşa...

28 Eylül 2009 Pazartesi

Ölüm, Sıtma ve Halkın Takımı

Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu, yaptığı açıklama ile “7 galibiyetlik serinin şampiyonlukla neticelenmesi” için, 55 Lira olan kale arkası biletlerini, “DERBİ ve UEFA maçları hariç” 44 Lira’ya indirdiğini duyurdu.

Yaşanan sevindirici gelişme bir “başlangıç adımı” olarak mutluluk verici olmakla beraber, tribündeki boşlukları gidermek için, kesinlikle yeterli değildir.

Söz konusu “indirimli” fiyatların 2008-2009 sezonunda geçerli olduğu ve kale arkası tribünlerin hali hatırlanacak olursa, bu gerçek daha iyi anlaşılır.

55Lira.Com “Aşırı Pahalı Bilet Fiyatlarına Karşı Başkaldırının Simgesi” olmuştur. Bilet fiyatları halkın gelir düzeyine göre ayarlanana kadar bu simge altında devam edecek olan mücadelede, talebimiz ilk günden bu yana aynıdır.

“Ülkemizde kale arkası tribünlerini dar gelirli ve öğrenci vatandaşlarımızın doldurduğu” gerçeğinden hareketle;

Talep ediyoruz.

1. Kale arkası tribün bileti fiyatları mutlaka daha aşağı çekilmelidir. Kombine kart alan taraftarları mali anlamda mağdur etmeden yapılabilecek bir basit hesap mantığıyla; daha ucuz bilet fiyatlarında tribünü dolduracak taraftar, pahalı biletle maça gelebilen az sayıda insandan daha fazla kar getirecektir.

2. Migros tribünün belli bloklarında, örneğin alt katta, “Öğrenci Bileti” uygulamasına geçilmelidir. Bu aşamada stadyum yapısından kaynaklanabilecek fiziksel imkansızlıkların aşılabildiği, geçtiğimiz sezonlarda Maraton Tribününde yapılan bir takım uygulamalarda görülmüştür.

Tekrar ediyoruz.

Türkiye’nin aynası olan Fenerbahçe, ülke gerçeklerinin farkına varmalıdır.

Taraftarın, bilhassa Türkiye nüfüsunda çoğunluğu oluşturan öğrenci ve dar gelirlilerin, Fenerbahçe’yi tribünden seyretmesinin önünde yükselen maddi engeller kaldırılmalıdır.

Kale arkası tribünleri halka açılmalıdır.

22 Eylül 2009 Salı

55Lira.Com

55Lira.com tamamen bağımsız bir internet sitesidir.

Tek derdimiz, tek amacımız Fenerbahçe tribünlerinin halktan koparılmasının önüne geçebilmektir.

Protestomuzun toplumun büyük bir kesimine ulaşabilmesi, ve hatta Fenerbahçe yönetiminin sesimizi duyabilmesi için vereceğiniz desteğin önemi çok büyük olacaktır.

MSN, Facebook, Twitter gibi sosyal ağlar üzerindeki arkadaşlarınıza sitemizden bahsederek; blogunuzda sitemizi duyurarak, üye olduğunuz topluluk forumlarında sitemize yer vererek bize destek olabilirsiniz.

Blogunuzda ya da sitenizde yazmış olduğunuz yazıları lütfen bizimle paylaşınız. Destek veren siteler, bu sayfa altında listelenecektir.

55lira.com için banner görselleri tasarlayarak bize yardımcı olabilirsiniz. Tasarladığınız görsellerinizi lütfen bizimle paylaşın.

Farklı destek yöntemleri için lütfen İletişim sayfamızı kullanın.

Biz Fenerbahçeliyiz! Bizden çok adam çıkar!

21 Eylül 2009 Pazartesi

55 Liraya Tepki Büyüyor

Fenerbahçe HALK demektir.
55 Lira HALT etmektir.

Sevdamızı Sömürmeyin.

Direniş